PROMOSYON PARASINI ALALIM MI?

Akyazı 29.08.2022 - 20:47, Güncelleme: 29.08.2022 - 20:47
 

PROMOSYON PARASINI ALALIM MI?

Bankaların, kamu veya özel sektörde çalışanlara, çalıştığı kurumlar tarafından maaşlarını kendilerinden almayı tercih etmeleri karşılığında vermiş oldukları promosyonlar, işleyiş bakımından faize tam olarak benzememekle birlikte faiz şüphesinden de tümüyle uzak değildir.

PROMOSYON CAİZ MİDİR? Öncelikle buraya diyanetin fetvasını koyalım. Bankaların, kamu veya özel sektörde çalışanlara, çalıştığı kurumlar tarafından maaşlarını kendilerinden almayı tercih etmeleri karşılığında vermiş oldukları promosyonlar, işleyiş bakımından faize tam olarak benzememekle birlikte faiz şüphesinden de tümüyle uzak değildir. Bu itibarla, temel ihtiyaçlarını karşılayacak durumda olanların bu parayı kendileri ve bakmakla yükümlü oldukları yakınları için kullanmamaları; bilakis ihtiyaç sahibi fakirlere vermeleri uygun olur. Promosyon, herhangi bir banka çalışanların ya da emeklilerin kendilerinden maaşlarını almak şartıyla vermiş olduğu paradır. Şu soruları sormakta fayda mülahaza ediyorum. Banka, çalışanların ya da emeklilerin kendisinden neden maaş almalarını ister? Bankanın buradaki karı nedir? Banka, kazandığı faiz paralarından bu parayı vermektedir. Peki, faizi kimden kazanıyor? Kimin parasını kime dağıtıyor? Banka, hayrına iş yapar mı? Bankalar, devletten ne kadar faiz kazanıyorlar, vatandaştan ne kadar faiz kazanıyorlar? Son zamanlarda bankalar hep yüksek karlar açıklıyorlar. Neden? Bu parayı nereden kazanıyor? Sonuçta devlet hepimizin. Devletin zorda kalmasını hiçbir aklıselim vatanperver istemez. Hatta devletimiz zorda kaldığında elimizi taşın altına koyarak elimizden geleni yaparız. Hiçbir fedakârlıktan kaçınmayız. Ama bankalar öyle mi? Karlar edeceğim diye yüce devletimizi ve vatandaşı sömürmekten geri durmazlar. Vatandaşa verdiği promosyon parası da onlar için devede kulak zaten. Ve verdikleri devletten ve vatandaştan kazandığı da faiz paralarıdır. Burada da akla şu gelebilir? Ben banka ile herhangi bir şartlı anlaşma yapmıyorum. Banka, maaşımın karşılığında hediye olarak bana veriyor. Benim burada sorumluluğum olmamalı. Buna şöyle cevap verebiliriz. Banka, senin maaşın aracılığıyla ne kadar kazanıyor? Bana promosyonu beni sevdiği için mi veriyor? Benim maaşımı devlet bankaya yatıracak. Banka o parayı birkaç gün kullanacak. Devlete ve vatandaşa o parayla kredi bile verebilecek. Para faizde kalacak. O halde promosyon parasını ne yapmalıyım? O parayı kesinlikle bankaya bırakmamalı. O parayı bankadan alıp gerçek ihtiyaç sahiplerine herhangi bir sevap beklemeden vermeli ya da cami veya kuran kursu veya okul ihtiyaçları için kullanmalı. Eğer promosyonu alan adam gerçekten ihtiyaç sahibi ise –ki kendisinin ihtiyacı olup olmadığını kişi kendisi daha iyi bilir- kullanabilir. Promosyon parası faiz şüphesi olduğu için muttaki bir Müslümanın bu paradan uzak durmasında hayır vardır. Üç günlük dünya için ahiretimizi heba etmeye hiç gerek yoktur. promosyon parası kimseyi zengin etmediği gibi, almadığımız zaman da fakir olmayız. Hem haram mal da hayır ve bereket yoktur. promosyon parasına direkt haram diyemeyeceğimiz gibi şüpheden de uzak değildir. Büsbütün haramlardan uzak duramazsak bile en azından haramlardan uzak durmak için çaba harcamalıyız ki, Allah (cc) bizleri haramlardan ve dahi şüpheli şeylerden korusun. Peygamberimizi Hz. Muahmmed (sav) şüpheli şeylerden bile sakınmamızı istemektedir. Bir hadisinde peygamberimiz şöyle buyurmaktadır:  "Şurası muhakkak ki, haramlar apaçık bellidir, helaller de apaçık bellidir. Bu ikisi arasında (haram veya helal olduğu) şüpheli olanlar vardır. İnsanlardan çoğu bunları bilmez. Bu durumda, kim şüpheli şeylerden kaçınırsa, dinini de, ırzını da tebrie etmiş olur. Kim de şüpheli şeylere düşerse harama düşmüş olur. Tıpkı koruluğun etrafında sürüsünü otlatan çoban gibi ki, her an koruluğa düşebilecek durumdadır. Haberiniz olsun, her melikin bir koruluğu vardır, Allah'ın koruluğu da haramlarıdır. Haberiniz olsun, cesette bir et parçası var ki, eğer o sağlıklı olursa cesedin tamamı sağlıklı olur, eğer o bozulursa, cesedin tamamı bozulur. Haberiniz olsun bu et parçası kalptir." [Buharî, İman 39, Büyû 2; Müslim, Müsakat 107, (1599); Ebu Davud, Büyû 3, (3329, 3330); Tirmizî, Büyû 1, (1205); Nesâî, Büyû 2, (7, 241).] Not: Bu yazım; haramlardan korkan, şüpheli şeylerden kaçınan ve Allah (cc) rızasını arayan muttaki müminler içindir.
Bankaların, kamu veya özel sektörde çalışanlara, çalıştığı kurumlar tarafından maaşlarını kendilerinden almayı tercih etmeleri karşılığında vermiş oldukları promosyonlar, işleyiş bakımından faize tam olarak benzememekle birlikte faiz şüphesinden de tümüyle uzak değildir.

PROMOSYON CAİZ MİDİR?

Öncelikle buraya diyanetin fetvasını koyalım.

Bankaların, kamu veya özel sektörde çalışanlara, çalıştığı kurumlar tarafından maaşlarını kendilerinden almayı tercih etmeleri karşılığında vermiş oldukları promosyonlar, işleyiş bakımından faize tam olarak benzememekle birlikte faiz şüphesinden de tümüyle uzak değildir.

Bu itibarla, temel ihtiyaçlarını karşılayacak durumda olanların bu parayı kendileri ve bakmakla yükümlü oldukları yakınları için kullanmamaları; bilakis ihtiyaç sahibi fakirlere vermeleri uygun olur.

Promosyon, herhangi bir banka çalışanların ya da emeklilerin kendilerinden maaşlarını almak şartıyla vermiş olduğu paradır.

Şu soruları sormakta fayda mülahaza ediyorum.

  1. Banka, çalışanların ya da emeklilerin kendisinden neden maaş almalarını ister?
  2. Bankanın buradaki karı nedir?
  3. Banka, kazandığı faiz paralarından bu parayı vermektedir. Peki, faizi kimden kazanıyor?
  4. Kimin parasını kime dağıtıyor?
  5. Banka, hayrına iş yapar mı?
  6. Bankalar, devletten ne kadar faiz kazanıyorlar, vatandaştan ne kadar faiz kazanıyorlar?
  7. Son zamanlarda bankalar hep yüksek karlar açıklıyorlar. Neden? Bu parayı nereden kazanıyor?

Sonuçta devlet hepimizin. Devletin zorda kalmasını hiçbir aklıselim vatanperver istemez. Hatta devletimiz zorda kaldığında elimizi taşın altına koyarak elimizden geleni yaparız. Hiçbir fedakârlıktan kaçınmayız. Ama bankalar öyle mi? Karlar edeceğim diye yüce devletimizi ve vatandaşı sömürmekten geri durmazlar. Vatandaşa verdiği promosyon parası da onlar için devede kulak zaten. Ve verdikleri devletten ve vatandaştan kazandığı da faiz paralarıdır.

Burada da akla şu gelebilir? Ben banka ile herhangi bir şartlı anlaşma yapmıyorum. Banka, maaşımın karşılığında hediye olarak bana veriyor. Benim burada sorumluluğum olmamalı. Buna şöyle cevap verebiliriz. Banka, senin maaşın aracılığıyla ne kadar kazanıyor? Bana promosyonu beni sevdiği için mi veriyor? Benim maaşımı devlet bankaya yatıracak. Banka o parayı birkaç gün kullanacak. Devlete ve vatandaşa o parayla kredi bile verebilecek. Para faizde kalacak.

O halde promosyon parasını ne yapmalıyım? O parayı kesinlikle bankaya bırakmamalı. O parayı bankadan alıp gerçek ihtiyaç sahiplerine herhangi bir sevap beklemeden vermeli ya da cami veya kuran kursu veya okul ihtiyaçları için kullanmalı. Eğer promosyonu alan adam gerçekten ihtiyaç sahibi ise –ki kendisinin ihtiyacı olup olmadığını kişi kendisi daha iyi bilir- kullanabilir. Promosyon parası faiz şüphesi olduğu için muttaki bir Müslümanın bu paradan uzak durmasında hayır vardır. Üç günlük dünya için ahiretimizi heba etmeye hiç gerek yoktur. promosyon parası kimseyi zengin etmediği gibi, almadığımız zaman da fakir olmayız. Hem haram mal da hayır ve bereket yoktur. promosyon parasına direkt haram diyemeyeceğimiz gibi şüpheden de uzak değildir. Büsbütün haramlardan uzak duramazsak bile en azından haramlardan uzak durmak için çaba harcamalıyız ki, Allah (cc) bizleri haramlardan ve dahi şüpheli şeylerden korusun.

Peygamberimizi Hz. Muahmmed (sav) şüpheli şeylerden bile sakınmamızı istemektedir. Bir hadisinde peygamberimiz şöyle buyurmaktadır:  "Şurası muhakkak ki, haramlar apaçık bellidir, helaller de apaçık bellidir. Bu ikisi arasında (haram veya helal olduğu) şüpheli olanlar vardır. İnsanlardan çoğu bunları bilmez. Bu durumda, kim şüpheli şeylerden kaçınırsa, dinini de, ırzını da tebrie etmiş olur. Kim de şüpheli şeylere düşerse harama düşmüş olur. Tıpkı koruluğun etrafında sürüsünü otlatan çoban gibi ki, her an koruluğa düşebilecek durumdadır. Haberiniz olsun, her melikin bir koruluğu vardır, Allah'ın koruluğu da haramlarıdır. Haberiniz olsun, cesette bir et parçası var ki, eğer o sağlıklı olursa cesedin tamamı sağlıklı olur, eğer o bozulursa, cesedin tamamı bozulur. Haberiniz olsun bu et parçası kalptir." [Buharî, İman 39, Büyû 2; Müslim, Müsakat 107, (1599); Ebu Davud, Büyû 3, (3329, 3330); Tirmizî, Büyû 1, (1205); Nesâî, Büyû 2, (7, 241).]

Not: Bu yazım; haramlardan korkan, şüpheli şeylerden kaçınan ve Allah (cc) rızasını arayan muttaki müminler içindir.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve akyazimeydan.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.